Antalya'da Hastanelerde Tıbbi Atıkların Yönetimi ve Bertarafı
Antalya'da Hastanelerde Tıbbi Atıkların Yönetimi ve Bertarafı
Kategori1

Antalya'da Hastanelerde Tıbbi Atıkların Yönetimi ve Bertarafı

Yanlış yönetilen tıbbi atıklar, hem sağlık çalışanlarını hem de genel nüfusu, enfeksiyon riskiyle karşı karşıya bırakabilir. Bu nedenle, hastanelerde tıbbi atık yönetimi büyük bir titizlikle ele alınmalıdır.

Hasan Doğan
Hasan Doğan
İş Güvenliği Uzmanı

Antalya'da Hastanelerde Tıbbi Atıkların Yönetimi ve Bertarafı

 Hastaneler, çeşitli tıbbi işlemler sonucunda ortaya çıkan atıklarla başa çıkmak zorundadır. Bu atıklar, çevre ve halk sağlığı için ciddi tehditler oluşturabileceği için uygun şekilde muhafaza edilmeli ve bertaraf edilmelidir. Yanlış yönetilen tıbbi atıklar, hem sağlık çalışanlarını hem de genel nüfusu, enfeksiyon riskiyle karşı karşıya bırakabilir. Bu nedenle, hastanelerde tıbbi atık yönetimi büyük bir titizlikle ele alınmalıdır.

Tıbbi atıklar farklı risk seviyelerine göre kategorilere ayrılır. Bunlar, enfeksiyon riski taşıyan atıklar (kan, vücut sıvıları), kesici-delici atıklar (iğneler, bisturiler), patolojik atıklar (dokular), farmasötik atıklar (ilaçlar), kimyasal atıklar ve radyoaktif atıklardır. Her atık türü, farklı bir bertaraf yöntemi gerektirir ve bu nedenle ayrı ayrı sınıflandırılmalıdır.

Örneğin, enfeksiyon riski taşıyan atıklar yüksek oranda hastalık bulaştırma potansiyeline sahip olduğundan dikkatle işlenmelidir. Kesici ve delici atıklar, cilt yaralanmalarına neden olabileceği gibi kan yoluyla bulaşan hastalıkların yayılmasına da zemin hazırlar. Bu farklı atık türlerinin sınıflandırılması, atık yönetim sürecinin en önemli aşamalarındandır.

Tıbbi atıklar toplanırken, her türün farklı renk kodlarıyla ayrıştırıldığı bir sistem kullanılır. Tıbbi enfeksiyon riski olan atıklar kırmızı renkte, delinme ve kesilmeye karşı sağlam torbalara konur. Kesici delici tıbbi atıkları sağlam kaplara konur. Tıbbi atıkların geçici olarak güvenli bir şekilde muhafaza edileceği depolar, suya ve dış etkenlere karşı dayanıklı yapıda olmalıdır. Bu depolar iyi havalandırılması ve düzenli aralıklarla dezenfekte edilmelidir. Atıklar belirli bir doluluk seviyesine ulaştığında, uygun şekilde kapatılarak bertaraf edilmek üzere yetkili birimlere teslim edilir.

En sık kullanılan yöntemlerden biri, özellikle bulaşıcı atıklar için uygulanan yakma işlemidir. Ancak bu yöntem, uygun filtreleme sistemleri kullanılmazsa hava kirliliğine neden olabilir. Bu nedenle, yakma işlemi için gelişmiş teknolojiye sahip yakma tesislerinin tercih edilmesi önemlidir.

Diğer bir yöntem de otoklav cihazı ile buhar basıncı kullanarak atıkların sterilizasyon işlemlerinin yapılmasıdır. Bu yöntem, özellikle kesici-delici atıklar ve enfeksiyöz maddeler için oldukça etkili bir sterilizasyon sürecidir. Radyoaktif atıklar ise özel izin gerektiren tesislerde işlenir ve uzun vadeli depolama alanlarında saklanır. Bu tür atıklar, çevreye ve insan sağlığına ciddi zararlar verebileceğinden, güvenlik önlemleri üst düzeyde tutulmalıdır.

Tıbbi atıkların güvenli şekilde yönetilmesi için yalnızca teknik ekipmanlar değil, aynı zamanda eğitimli personel de gereklidir. Sağlık çalışanları, tıbbi atıkların nasıl ayrıştırılacağı, muhafaza edileceği ve bertaraf edileceği konusunda düzenli eğitim almalıdır. Ayrıca, bu sürecin yasal düzenlemelere uygun olarak işleyip işlemediğini kontrol eden denetimler yapılmalıdır. Eğitim ve denetim süreçleri, tıbbi atık yönetiminin etkinliğini artırmada önemli bir rol oynar. Atıkların doğru sınıflandırılması, güvenli şekilde muhafaza edilmesi ve uygun yöntemlerle bertaraf edilmesi, bu sürecin sağlıklı işleyebilmesi için çok önemlidir.

Bize Ulaşın