Antalya'da Hastanelerde Tıbbi Atıkların Yönetimi ve
Bertarafı
Hastaneler, çeşitli tıbbi işlemler sonucunda ortaya çıkan
atıklarla başa çıkmak zorundadır. Bu atıklar, çevre ve halk sağlığı için ciddi
tehditler oluşturabileceği için uygun şekilde muhafaza edilmeli ve bertaraf
edilmelidir. Yanlış yönetilen tıbbi atıklar, hem sağlık çalışanlarını hem de
genel nüfusu, enfeksiyon riskiyle karşı karşıya bırakabilir. Bu nedenle,
hastanelerde tıbbi atık yönetimi büyük bir titizlikle ele alınmalıdır.
Tıbbi atıklar farklı risk seviyelerine göre kategorilere
ayrılır. Bunlar, enfeksiyon riski taşıyan atıklar (kan, vücut sıvıları),
kesici-delici atıklar (iğneler, bisturiler), patolojik atıklar (dokular),
farmasötik atıklar (ilaçlar), kimyasal atıklar ve radyoaktif atıklardır. Her
atık türü, farklı bir bertaraf yöntemi gerektirir ve bu nedenle ayrı ayrı
sınıflandırılmalıdır.
Örneğin, enfeksiyon riski taşıyan atıklar yüksek oranda
hastalık bulaştırma potansiyeline sahip olduğundan dikkatle işlenmelidir.
Kesici ve delici atıklar, cilt yaralanmalarına neden olabileceği gibi kan
yoluyla bulaşan hastalıkların yayılmasına da zemin hazırlar. Bu farklı atık
türlerinin sınıflandırılması, atık yönetim sürecinin en önemli
aşamalarındandır.
Tıbbi atıklar toplanırken, her türün farklı renk kodlarıyla
ayrıştırıldığı bir sistem kullanılır. Tıbbi enfeksiyon riski olan atıklar
kırmızı renkte, delinme ve kesilmeye karşı sağlam torbalara konur. Kesici
delici tıbbi atıkları sağlam kaplara konur. Tıbbi atıkların geçici olarak
güvenli bir şekilde muhafaza edileceği depolar, suya ve dış etkenlere karşı
dayanıklı yapıda olmalıdır. Bu depolar iyi havalandırılması ve düzenli aralıklarla
dezenfekte edilmelidir. Atıklar belirli bir doluluk seviyesine ulaştığında,
uygun şekilde kapatılarak bertaraf edilmek üzere yetkili birimlere teslim
edilir.
En sık kullanılan yöntemlerden biri, özellikle bulaşıcı
atıklar için uygulanan yakma işlemidir. Ancak bu yöntem, uygun filtreleme
sistemleri kullanılmazsa hava kirliliğine neden olabilir. Bu nedenle, yakma
işlemi için gelişmiş teknolojiye sahip yakma tesislerinin tercih edilmesi
önemlidir.
Diğer bir yöntem de otoklav cihazı ile buhar basıncı kullanarak
atıkların sterilizasyon işlemlerinin yapılmasıdır. Bu yöntem, özellikle
kesici-delici atıklar ve enfeksiyöz maddeler için oldukça etkili bir
sterilizasyon sürecidir. Radyoaktif atıklar ise özel izin gerektiren tesislerde
işlenir ve uzun vadeli depolama alanlarında saklanır. Bu tür atıklar, çevreye
ve insan sağlığına ciddi zararlar verebileceğinden, güvenlik önlemleri üst
düzeyde tutulmalıdır.
Tıbbi atıkların güvenli şekilde yönetilmesi için yalnızca
teknik ekipmanlar değil, aynı zamanda eğitimli personel de gereklidir. Sağlık
çalışanları, tıbbi atıkların nasıl ayrıştırılacağı, muhafaza edileceği ve
bertaraf edileceği konusunda düzenli eğitim almalıdır. Ayrıca, bu sürecin yasal
düzenlemelere uygun olarak işleyip işlemediğini kontrol eden denetimler yapılmalıdır.
Eğitim ve denetim süreçleri, tıbbi atık yönetiminin etkinliğini artırmada
önemli bir rol oynar. Atıkların doğru sınıflandırılması, güvenli şekilde
muhafaza edilmesi ve uygun yöntemlerle bertaraf edilmesi, bu sürecin sağlıklı
işleyebilmesi için çok önemlidir.